Kimeralar – Brian Sneeden
Kızım Kurt Şarkıcı olduğunu söylüyor.Düşmanlarının omurlarını ekiyortohum gibi. Daha üç yaşında. Anlıyorum.Ben de çoğu zaman boynuzlarımı takıyorumşimdi. Artık acıtmaz oluyor
Okumaya devam etKızım Kurt Şarkıcı olduğunu söylüyor.Düşmanlarının omurlarını ekiyortohum gibi. Daha üç yaşında. Anlıyorum.Ben de çoğu zaman boynuzlarımı takıyorumşimdi. Artık acıtmaz oluyor
Okumaya devam etOrada bir yerde dolanırken, yiyecek peşinde,bir kök, bir kuş ötüşü, çitleyebileceğin bir tohumyolarak, kazarak, kapan kurup, yakalayarak kıt kanaat geçinmek, çarşağın
Okumaya devam etBebeğim, vahşi olmak istiyorsanÖğrenmen gereken çok şey var.– Bruce Springsteen, Candy’s Room Yazdığım romanda 20.000 kelimeyi geride bıraktım ve bir şeyler eksik.
Okumaya devam etOtların ve ağaçların Tanrı olduğunu açıkça kavradığında ilk fark ettiğin şeylerden biri de “doğayı koruma” kavramının yanlışlığı oluyor. Doğayı tahrip
Okumaya devam etCarole’a Özgürüz kendi yolumuzu bulmaktaKayaların üstünde – ağaçların içinde –Patikalar olmadan. Tepenin sırtı ve ormanKendilerini sunuyor gözlerimize, ayaklarımızaKararlarını kendi kendine
Okumaya devam etIssız bir patika uzanıp gidiyor milyonlarca ağacın arasında.Tepemde binlerce doruk gizlenmiş bulut ve dumanın ardında.Güz yeni başlıyor, dökülen yapraklar kaplamış
Okumaya devam etSır meydanda. İnsanlar onları kafese koyana dek kuşlar özgürdür. Biyosfer, Tabiat Ana’nın kendisi, kendi kendini nemlendirdiğinde, güneşte uzandığında ve derisinden
Okumaya devam etKöy evinin bahçesindeyim. Akşam yeni çöküyor. İnce meşe dallarını dizmişim ateşgâha, günün son ışıklarıyla ateşim yanmaya başlamış. Bahçede yetiştirdiğim yediveren
Okumaya devam etHiç görmedim kendine acıyan bir yaban.Donup ölmüş küçük bir kuş düşer daldanHiç kendine acımadan. D. H. LawrenceÇeviren: İnan Mayıs Aru
Okumaya devam etAkla düşen aşktan bahsediyorum:Ay inançlı, neredeyse kör;Dönüp duruyor dalgınlıkla, konuşamıyor.Kusursuz bakım ayazda bırakmış onu. Denizi hiç böyle derin düşlememiştim,Yeri böyle
Okumaya devam et