O Sessizliğin Adı Rüzgârdaki Bu Otlardır – JJJJJerome Ellis
O sessizliğin adı bu rüzgârdaki otlardır ve bu rüzgârdaki otların adı bu anın öte yakasındaki o başka yerdir. Bu an, su perdeleri ve sarsılan zamanın sesiyle bölünmüştür. Güneşle fır dönen bir ayçiçeği, adak niyetine uzanmış altı el. Bu aranmasız, telafisiz an, otların omuzlarını durgun bir şal gibi sarıyor. Beyaz çamlar gökyüzüne doğru ıslık çalıyor. Beşinci yüzyılda yaşamış teolog Pseudo-Dionysius, “ Övgü şarkılarıyla şekillenen varlıklarımız,” diye yazar. “Kutsal kitap yazarlarının hamdüsenaları açığa çıkarma bakımından ilahi isimlerle ilgili olarak söyledikleri, Tanrı’nın lütufkâr süreçlerine atıfta bulunur.” Bu andaki hangi süreçler? Her anın içindeki töreni bulun. “Her durum, devinim, yaşam, imgelem, varsayım, ad, söylem, düşünce, oluşum, varlık, sükun, mesken, birlik, sınır, sonsuzluk, varoluşun tümü.” Bu anın adı nedir? Bu anın adı nerede? O yakut boğazlı sinekkuşunun şiş karnına tutunmuş, Rappahannock’ta yüzüyor.
Şair Tim Lilburn, “Anonimliği getirin” diye yazar.
Gelin bu sabah bereketli tarlaya çekingen ya da yiğitçe, nasıl olursanız olun, gelin, gelin ve kalın yeniden tanzimde, başparmağın çayır bıçağı üzerindeki baskısında, bir gün içinde devreden bir yılda, ılık ağzın iki yuvarlanış anında, nihayet huzurda. Mezmur bir anahtardır, yeter ki biz kapıyı bulalım. Aksak sesinizi yutmayın. Bırakın volkanik çiçeklenmesiyle patlasın. Sekte dolayımıyla geçiş, çıkmaza düşmek, kokulu tohumlarla patlayan gelincik.
JJJJJerome Ellis
Çeviren: İnan Mayıs Aru