Devrim Şarkıları 42 – Julian Beck
sınır bekçilerine pasaportunu uzattığın her sefer
soluk kesilir
kurt avlanır
ve bir ışık söner gider
birazcık vergi ödediğin her sefer
çimen hasta düşer
ve sakatlanır bazı kızlar
ve gaz verilen işçiler gibi ölürler
oy verdiğin her sefer
mahkumların için oy verirsin
ve ekmek kararır
ve kara çocuklar tecavüze uğrar
kısık sesle konuştuğun her sefer
sormalısın sesinin kederle mi bağlandığını
sormalısın kara çocuklar tecavüze uğruyor mu
ve botlarıyla gömülen meksikalıları
güzel keten örtülerde uyuduğun her sefer
yanık izleriyle kaplı tamamen
kurşun delikleridir onlar
evrensel beyinde açılan
pasaport çıkartanlar
gasp ettiler toprağı ve beyinleri
pasaport çıkartanlar
yaşamımı çalıp
varlığımı kullanıyor
kendi çıkarları için
pasaport çıkartanlar
önlerinde diz çöküyorum
ve düşen yağmur jestleriyle
mısır dansıyla
yakında ölecek ay gibi inildeyen müzikle
ulusal bilimle aşağıladıklarımız
ve bayrak soluğu türbinler için çalışan bilim
kötü adamdır
film sona erdiğinde
özgürleştireceğiz onu
pasaport çıkartanlar
hepsinin de bedenlerinde yumurtalıklar erbezleri kıç delikleri var
romansın ruhunun girip de
onları dışarı çekeceği
hepimiz özgür olana dek hiç kimse özgür değildir
kimse özgür olmayacak kalmayıncaya dek ne uluslar ne sınıflar
aramıza sınırlar çekip duran birbirimize karşı
hayalini kurduğumuz aşk da aramızda olmadan
milliyetçilik birliği yasak ettiği için
şenlik ateşi hazırlanıyor
ateş bayramı merasimi
pasaportlar yakıldığında ve onca zahmetle kurulmuş
duvarlar yıkıldığında
saçlarım uzuyor
çünkü uzun saçla sınırdan geçmesi daha zor
ama aynı zamanda şimdi bu şekilde söylüyorum
güzel olduğumu ve geçeceğimi öteye
giysilerimi de değiştiriyorum
ki bana bakasınız
sınır bekçisi
ve bilesiniz aşk okumu gizlemediğimi
işaretlerle
şifre kırıcılarınızın çözemeyeceği
sanatı deşifre edebilirsiniz ve sömürebilirsiniz
oysa devrim sanatını zordur çözmesi
pasaport çıkartanlarla
ve siyahı beyazdan ayıranlarla
ve zengini fakirden
ve kübalıyı kansaslıdan
blort tumsa hassa neeswa
insanlar gettolardan izinsiz ayrılıyor
köylüler saymayı öğreniyorlar
anarşizm açıyor kapıları
blort umsa dama neeswa
anga fartus nam tepkn
geniş gezegeni geçidin
insanların gezegeni
tanrının sıfatları
kadının yaratıldığı ve de erkeğin
sınırlanmamıştır
tek bir mekanla
Julian Beck
Çeviren: İnan Mayıs Aru
Görsel: Jess X. Snow