Beş Haiku – İnan Mayıs Aru
uçurtma ya–
rüzgâr takılır
kuyruğuna
Gerçek bir uçurtma değildi o. Öğlen sıcağında biraz kestirmek için uzanınca gelip girdi rüyama. Masmavi gökte, kuşlarla beraber uçarken birden havada bir yerlerde durup kaldı. “Rüzgâr takıldı kuyruğuma,” diyordu.
***
takada tak tak
dövüyor davulunu
ağaçkakan
Bahçede kahvaltımı ederken bir yerlerden ritmik bir vurmalı sesi çalındı kulağıma. Allah Allah! dedim, köyde düğün mü var acaba? Biraz etrafa bakınınca çam ağacının tepesinde ağaçkakanı fark ettim. Kurt derinde olacak, nasıl da kuvvetli vuruyordu gagasını.
***
kızıl şahin ya―
dönenir ıssı hava
göğün damına
Bu sabah iki kızıl şahin penceremin önünde dönüyorlardı. Başta göz hizasındaydılar ama döne döne dakikalar içerisinde yüzlerce metre yükseldiler. Biri arada daireden çıkıyor, kanat çırpıyor, geri dönüyordu ama diğeri belli ki ustaydı. Neredeyse hiç kanat çırpmadan süzüldü göklere. Bunun için yükselen termal hava sütunlarını kullanıyor şahinler. Isınan yeryüzünden yükselen bir sıcak hava sütunu yakalayıp bunun sınırları içerisinde daireler çizerek göklere çıkıyorlar. Bu, yerde uygun bir av olup olmadığını görüp dalış yapmaya hazırlanmak için de elverişli bir yöntem. Ama benim şahinler ya av göremediler ya da sadece uçmak istiyorlardı. Yeterince yükseldiklerinde kendilerini bıraktılar ve yine hiç kanat çırpmadan vadinin içinde, uzaklara doğru süzüldüler. Bir süre sonra dağların arasında iki lekeye dönmüşlerdi ve yine dönerek yükseldiklerini fark ettim, yeni bir sıcak hava sütunu bulmuş olmalıydılar. Hareket etmek için ne etkili bir yöntem; kanat çırpmadan hava akışlarının seni gideceğin yere taşımasına müsaade etmek. İşte wu-wei bu!
***
meşe yaprağı ya
rüzgâra takılmış
kelebek kanadı
Bugün pırıl pırıl, güneşli bir gün ama bir yandan da kuvvetli bir lodos esiyor. Akşamüzerine doğru, lodosa falan aldırmadan ama başağrısına karşı önlem olarak kafama kapüşonumu da geçirip, Haiku Usta’yla tepelerde bir yürüyüşe çıktık.
Daha önce girmediğimiz bir patikaya sapalım dedik ama bir süre sonra yolumuz geçit vermeyen sık bir meşelik tarafından kesildi. Geri dönerken bir ara meşelerin arasından avucum büyüklüğünde turuncu kanatlı kelebekler havalandı. Bu mevsimde… Şaştım kaldım!
Biraz sonra kelebeklerin hepsi yere düştü. Meğer benim kelebekler, rüzgârın can verdiği kuru meşe yapraklarıymış.
***
çoban yıldızı –
köpek değil Haiku bu
geceye havlayan
Ormanda kamp kurmuştuk. Derenin kıyısında meditasyon yapıyordum ben. Söğütlerin altında Haiku’nun havlamasıyla bölündü gecenin dinginliği. Çoban yıldızı yükseliyordu havladığı yönde.
İnan Mayıs Aru
Sumi-e: Marilyn Wells